Kuzey Atlantik’ in buzlu sularının 4000 metre derinliğinde yatan efsanevi gemi Titanik, dev kasasında özgür dünyanın kurtuluşunun anahtarını kasada saklamaktadır. Bu kasaya ulaşmak için, Amerikalılar ve Ruslar büyük bir mücadeleye girerler. Her türlü tehlikenin ve zorluğun altında kalmayı başaran Dirk Pitt’ i bu kez son derece çetin bir görev beklemektedir.
Sene 1996′dır bir kaç bilim adamı Atlantik denizinde yaklaşık 73 sene evvel batan ve binlerce insanında ölümüne sebep olan Titanik gemisinin enkazını araştırıyorlardır. Araştırmalar sonucunda gemiden bir bayanın nü portresi bulunur. 102 yaşındaki Rose resimdekinin kendisi olduğunu görünce yetkililere Titanik ile ilgili bildiği her şeyi anlatmaya karar verir. Rose’un anlattığı hikaye geçmişiyle ilgili tek hazinesidir. Titanik’te bulduğu gerçek aşkı Jack Dawson’ı o gece koca geminin Atlantik sularına nasıl gömüldüğünü anlatır. Babadan beri armatörlük yapan, “White Star” isimli gemicilik ve nakliyat şirketinin sahibi. Liverpool-England (1900′lerin hemen başları) şirket Bruce’in işleri devralmasından sonra büyümeye başlar. Bruce babasından daha hırslı ve gözü pektir.
Dönemin diğer armatörleri ile bir toplantıda, çok çok büyük Üç adet transatlantik yapmak ve işletmek fikrini ortaya atar. Ancak buna gücü yetmemektedir. Diğer işadamları bu fikrin çok riskli olduğunu düşünürler ama Bruce’a da destek olurlar, çünkü riskin aslını “White Star” şirketi alacaktır. Bu amaçla 3 gemi dizayn edilir. Bunlar 3 boyutta ama hemen hemen aynı tasarımda yapılacaklardır. İsimleri de hazırdır: Olympic, Titanik ve Gigantic. Olympic yapılır ve yüzdürülür. Bu esas büyük gemiler için bir dizayn denemesidir. Titanik’in inşasına başlanır. (bir İrlanda köyü) Titanik tamamen İrlandalı işçilerin elinden çıkmış bir gemidir.
Geminin yapıldığı kıyı kasabası 1-2 yıl içinde Titanik’de çalışanlardan kurulu, devamlı büyüyen bir kasabadır artık. Titanik ilk seferinde buz dağına çarparak batar. Gemi hala bilinen “Commercial Union” tarafından sigortalıdır ama prim ödenmez. Şirket geminin zararını karşılayamaz ve krize girer.Bu maddi sorun ile “White Star” yani Bruce İsmeel esas hayali olan ve Titanik’den çok daha büyük “Gigantic”i yapamaz.
Titanik’in batışı üzerine teknik açıklama:
Titanik buz dağını gördüğü andan itibaren yapılanlar ile sanki kasten batırılmışçasına kötü yönetilmiştir. Nöbetçi subay Mr. Murdock, tam karşıdaki buzdağı alarmı ile “tam iskele” emri ile beraber “tam yol tornistan” istemiştir.Gemiler, hareket değişimleri, kumandaları konusunda son derece hantaldırlar. Sıradan bir gemide verilen bir kumanda (mesela dönüşler) çok sonra geminin dönmesi ile son bulur. Ayrıca geminin kumanda alması suresinin kısalığı da bazı değişkenlere bağlıdır:
Anlık hız, dümen alanı, motor kuvveti, gemi büyüklüğü, tam yol ileri giden ve ada gibi kütleye sahip bir gemiye kumanda verme zorluğu açıktır. Lakin yapılan hareket hatalar ile doludur. Gemiye tam iskele verildiğin de hiza ya hiç dokunulmamalı ya da hızlanılmalıdır. Çünkü gemiler asil olarak pervanenin dümenlere vurduğu su ile dönerler. Tam yol tornistan ile Titank’in dönme kumandasını alışı çok zorlaştırılmış, tepki suresi uzatılmıştır.Hepsi bir yana sadece tornistan verip dönmemek de Titanik’e sarsıntılı ama sadece burundan alınacak bir yara verirdi. Sadece 1-2 tecrit odası dolan Titanik de kesinlikle batmazdı.
Mr. Murdock yaptığı hareket ile gemiyi batırmak için tek yol olan şeyi yapmış, gemiyi yandan ve 5-6 tecrit bölmesi boyunca su alacak şekilde çizdirmiştir.
Gemide dizayn hataları da mevcuttur. Burundan 4 bölme dolu iken yüzebilecek Titanik’in tecrit bölmeleri üstten kapalı olarak dizayn edilmemiş idi. Baştan ağırlaşan gemi, alçalınca su tecrit odaları duvarlarının üzerinden bir gerideki odaya dolmuştur. En azından burundan 2-3 tecrit odası üstten de kapanabilecek şekilde yapılsa, mevcut yara ile Titanik yine yüzecekti. Buzdağı ile çarpışma başladıktan hemen sonra hatta çarpmadan önce verilmesi gereken “tam sancak” kumandası da geç kalınmış bir karardır.
Geminin buzdağına yaslanmasını önleyecek bu doğru karar, zamanlama hatası yüzünden uygulanamamıştır. Yönettiği geminin kumanda alma gecikmesini tanımayan Mr. Murdock, gemiyi elleri ile batırmıştır. (zaten geminin tamamen batmasına kısa sure kala intihar etmiştir). Dizayn konusunda olmasa da, uygulama konusunda Titanik’de bir eksiklik daha var idi. Gemide kullanılan en dış demir kaplama ve bunları tutan perçinler, hem ince idi, hem de işçilikleri kötü. Titanik buzdağına çarpınca, demir gövde yırtılmamış, perçinlerden parçalanıp bağlantı yerlerinden yarılmıştır.
Bunlar kul hataları… gelelim Titanik’in çarptığı buzdağı ve hava koşulları şanssızlıklarına: kaza gecesi bir göl gibi dalgasız olan hava ve deniz, buzdağının erken görülmesini zorlaştırmıştır. Hava dalgalı olsa idi buzdağı çok daha önceden görülebilecek belki de Titanik, çarpmadan evvel dönebilecekti. Buzdağının geometrik şekli de gemi batırmaya çok uygun idi. Su seviyesinin, 10-15 metre altına kadar buzdağında su hizasına göre bir çıkıntı olmasa idi Titanik su hattı altından delinmeyecekti. Buzdağına su üstünden, gövdeden yaslanan gemi, su alacak şekilde yaralanmayacaktı.
Sonuç olarak Titanik; böyle hava koşullarında ve geç alınan karalarda, ayrıca yapılış nedeniyle bir takım eksikliklerin olmasından dolayı çok kısa sürede batmıştır. Titanik, sadece bu koşullar, zamanlamalar ve bu kararlar ile batabilirdi öylede oldu.